AKDENİZ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk İmmünoloji ve Alerji, Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşen Bingöl, bu yıl grip, adenovirüs, rinovirüs gibi viral enfeksiyonların yeniden görülmeye başlanmasıyla beraber çocukların geçtiğimiz yıllara nazaran daha ağır astım atakları ile kliniklere başvurduğunu söyledi.

Pandemide uygulanan karantinalar, astım ya da polene bağlı alerjik riniti olan çocukların ataklarının azalmasını sağlarken, hijyen kaygısıyla başlarda bolca kullanılan dezenfektanlar ve çeşitli kimyasal ürünler cilt alerjilerini tetikledi. Okulların açılması, normalleşmeye geçilmesi ve maske kullanımına eskisi kadar dikkat edilmemesi nedeniyle 2 yıldır neredeyse hiç görülmeyen grip, adenovirüs, rinovirüs gibi diğer mevsimsel viral hastalık salgınlarının bu yıl  yeniden görülmeye başlanması ise, en çok astımı olan çocukları etkiledi. Çocuk alerjilerindeki seyrin, pandemi sırası ve sonrasında çok değişiklik gösterdiğine işaret eden Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi ve Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk İmmünoloji ve Alerji, Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşen Bingöl, Demirören Haber Ajansı'na önemli açıklamalarda bulundu.

"KAPANMALARDA ASTIM AZALDI CİLT ALERJİLERİ ARTTI"

Kovid pandemisinin, bütün hastalıklarda olduğu gibi alerjik hastalıklar üzerinde de önemli etkileri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Bingöl, "Alerjik hastalıkların dağılımı ve etkilenimine baktığımız zaman, özellikle ilk yıl, karantinanın çok olduğu, çocukların eve kapandığı, okula gitmediği dönemde, astım ataklarında belirgin azalmalar gözledik. Bu, ülkemizde de böyle oldu, bütün dünyada da böyle oldu. Çünkü astımlı çocuklarda en büyük tetikleyicilerden bir tanesi viral enfeksiyonlardır. Çocuklar, 2 yıl boyunca, toplum kaynaklı viral enfeksiyonlara maruz kalmadığı için astım ataklarında da azalma oldu. Astım kliniklerimizde hemen hemen hiç astımlı çocuk başvurusu görmedik bu dönemde. Ama bunun yanında deri alerjilerinde çok artış oldu. Kovid-19 zaten kendisi tek başına ürtiker, anjioödem tablosuna sebep oldu. Özellikle ürtiker anjioödem gibi halk arasında kurdeşen olarak bilinen deri alerjilerinde çok büyük artış gözledik. Yine iç ortamda, ilk zamanlar çok fazla dezenfektan, deterjan kullanıldı; bütün ev eşyalarını siliyorduk bu maddelerle. Bunlar, deri bariyerinde bozulma oluşturduğu için, aşırı dezenfektan ve deterjan kullanımına bağlı olarak atopik dermatit, egzamalarda çok fazla artış gözledik. Daha sonra zaten ilerleyen dönemlerde dezenfektan, alkollü yani iritan maddeler kullanmak yerine, daha çok sabun ve suya yönelttik vatandaşlarımızı" dedi.

"BU YIL DİĞER VİRAL ENFEKSİYONLAR KOVİD'DEN DAHA KÖTÜ SEYRETTİ"

Kovid hastalığının nasıl yönetileceğinin artık daha iyi öğrenildiğini ve aşıların da devreye girmesiyle hayatın normale döndürüldüğünğ anlatan Prof. Dr. Bingöl, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ve bu yıl okullar açıldı. Çocuklar 2 yıldır evde durdukları, sosyalleşmedikleri ve okula da gitmedikleri için, bağışıklık sistemleri, bir önceki yıla göre, geriledi. Toplum kaynaklı enfeksiyonları 2 yıldır hiç görmedik. Birden bu yıl ortaya çıktılar ve çok şiddetli tablolara sebep oldular. Toplum kaynaklı viral enfeksiyonlar deyince mesela influenza, RSV, parainfluenza, bokavirüs, adenovirüs rinovirüs, o kadar şiddetli geldi ki, bunlar çocuklarda Kovid-19'un kendisinden bile daha şiddetli tablolara sebep oldu. Bu nedenle bu yıl, astım atakları eskisinden çok daha şiddetli bir şekilde geri döndü"

"MASKE, POLENLERDEN DE KORUYOR"

Kovid-19'da ilk zamanlar özellikle hava kirliliğinde büyük bir azalma gözlendiğini ve buna bağlı olarak doğanın bir anda canlandığını belirten Prof. Dr. Bingöl, polene bağlı alerjik atak geçiren çocuklar açısından bu yılın biraz daha zor geçeceğine işaret etti ve sözlerini şöyle noktaladı: "Polene bağlı şikayetlerde de çok artış oldu. Şu an polen mevsimindeyiz ve polene bağlı burun akıntısı, hapşırık, burun tıkanıklığı gibi semptomlar çok sık karşımıza çıkıyor. Aynı semptomlar Omicron'da ve bazı viral enfeksiyonlarda da görülebiliyor. Bunu ayırt etmek son derece önemli. Şayet çocukta burun akıntısı hapşırık, burun kaşıntısı, tıkanıklık varsa ve eş zamanlı olarak baş ağrısı, eklem ağrıları, ateş yüksekliği, şiddetli öksürükler görülüyorsa o zaman Kovid-19 veya ciddi viral enfeksiyonlar açısından doktora başvurulması gerekir. Ama zaten çocuğun alerjik riniti var ve hafif semptomlar gösteriyorsa alerji ilaçları ile bunları kontrol etmek mümkün. Bir de artık dışarıda maskeleri kullanmıyoruz diye seviniyoruz aslında. Ama bir yerde maske kullanmaya devam etmek, polenden de koruyor bizi. Yani aslında şu bahar döneminde (özellikle alerjik hastalığı olanların) maske kullanımını biraz daha uzatması, hem toplum kaynaklı viral enfeksiyonların önlenmesi hem de Kovid ve polenlerin etkisinden korumak için çok iyi olacak"


Kaynak: DHA