“Son günlerde basına yansıyan haberlerde e-ticaret üzerinden yapılan satışlarda zeytinyağı fiyatlarındaki değişim yer almaktadır” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü:“Farklı adlar altında satılan 5 litrelik zeytinyağı fiyatları e-ticarette 350-500 lira arasında değişmektedir. Son yaptığımız Ağustos ayı fiyat çalışmamızda alınan zeytinyağı üretici fiyatı 168 lira, market fiyatı ise 900 liradır. Kamuoyunda bilinen markaların 5 litrelik zeytinyağı fiyatları 900 lira ile 1400 lira civarlarındadır. Zeytinyağı fiyatları üretim düşüklüğü yüzünden Avrupa’da ve Türkiye’de rekor kırarken, özellikle e-ticaret yoluyla satılan zeytinyağı fiyatlarının bu kadar düşük olması akıllara taklit ve tağşişi getirmektedir. Zeytinyağı Akdeniz ülkelerinde üretilen, içerdiği fonksiyonel nitelikteki bileşenler nedeniyle ön plana çıkan ve en fazla taklit ve tağşiş uygulanan gıda maddelerindendir.
Ülkemizde Ayvalık ve Milas zeytinyağları AB coğrafi ürün tescili almışken, iç piyasalarda taklit ve tağşiş mücadelesi devam etmektedir. Zeytinyağı tüketici satış fiyatlarının yüksek olması nedeniyle çeşitli hileler uygulayarak fiyatların düşürülmesi, hem ekonomik hem de sağlık açısından büyük sorunlar yaratmaktadır. Tüketicilerin satın aldığı zeytinyağının sahte olup olmadığını anlaması ne yazık ki çok mümkün değildir. Tüketiciler aldıkları yağı rengine, kokusuna ve tadına bakarak değerlendirebilir olmalarına rağmen, zeytinyağının hileli olup olmadığı ancak belirli laboratuvar testlerinin yapılmasıyla anlaşılabilir. Bu nedenle tüketicilerimiz yağlarını güvenilir satış yerlerinden ve markalardan almalıdır.
Yapılan denetimler sonucunda uygulanan cezai işlemler caydırıcı nitelikte olmadığı için zeytinyağında yapılan sahtekarlık önlenememektedir. Bu durumda en büyük zararı tüketiciler görmektedir. Tüketiciler zeytinyağı diye litresine 80-100 lira ödediği yağın aslında çok daha ucuz olan pamuk yağı, kanola, aspir yağı olduğunun çoğu zaman farkında bile olmamaktadır.
İnternet üzerinden, nerede üretildiği, stoklandığı belirlenemeyen ve insan sağlığı için tehdit teşkil eden bu ürünleri Tarım ve Orman Bakanlığı takip etmeli ve denetlemelidir. Yapılan denetimlerinin sıkılaştırılması, ceza alanların kamuoyuna duyurulması ve caydırıcı olması büyük önem taşımaktadır.”

Haber Merkezi